Depremden en çok etkilenen iller arasında yer alan Hatay’da açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, sahada karşılaştıkları tablonun televizyonda gösterilenden çok daha ağır olduğunu açıkladı. Kılıçdaroğlu, ‘Benim gördüğüm tablo şu; devlet kurumları ve bürokratlar çalışmak istiyor. Önlerinde pürüzler var’ dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, depremlerle sarsılan bölgelerde incelemelerde bulunmak üzere Adana’ya geldi.
Kılıçdaroğlu’na, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar eşlik etti.
Çukurova ilçesi Yurt Mahallesi’nde yıkılan apartmanın enkazında yürütülen çalışmaları inceleyen Kılıçdaroğlu, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ve ilgililerden bilgi aldı. Kılıçdaroğlu daha sonra Hatay’a geçti.
“Ağır bir tabloyla karşı karşıyayız”
İskenderun Belediyesi’ne uğrayarak bilgi alan Kılıçdaroğlu, bölgedeki arama kurtarma çalışmalarını takip ederek depremzedelerin sorunlarını ve taleplerini dinledi. Kılıçdaroğlu, akşam saatlerinde basın mensuplarına kısa bir açıklama yaptı.
‘Gerçekten televizyonlarına yansıyan görüntüler, verilen haberler ama sahada karşılaştığımız gerçekler çok farklı. Çok daha ciddi bir tablo ile karşı karşıyayız. ‘İnsanlar çığlık atıyor’dedi Kılıçdaroğlu, ‘Gördüğüm tablo şudur; devlet kurumları ve bürokratlar çalışmak istiyor. Önlerine engeller konur. Farklı seçenekler var. Bu da devletin rahat nefes almasını engeller. terimleri kullandı. CHP lideri sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir sorun var evet. Sorunu birlikte çözmek istiyoruz, evet. Ancak sorunu çözmek için sorunu çözecek kişilerin önüne engeller konulmamalıdır. Biz kararlıyız. Bütün bu şehirleri ayağa kaldırmaya kararlıyız. Birlikte mücadele ettiğimizde mutlaka sonuca ulaşacağız. Söyleyecek çok şey var. Ama hepsini konuşacağız, zamanı gelince kimse merak etmesin’ dedi.
