TENMAK Başkanı Balıkçı: “Akkuyu’daki santral 3,5 jenerasyona sahip olan ve dünyadaki en güzide santrallerden biri”
Türkiye Güç, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu (TENMAK) Lideri Prof. Dr. Abdulkadir Balıkçı, “Akkuyu’da yaptığımız santral 3,5 jenerasyona sahip olan santral ve dünyadaki şu anda en güzide santrallerden bir tanesi” dedi.
6. Milletlerarası Etraf ve Ahlak Sempozyumu Yalova’nın Termal ilçesinde bulunan Sağlık Bakanlığı’na ilişkin Termal Otel’de başladı. Yalova Üniversitesi, Çevre Vakfı, Çevre Kuruluşları Dayanışma Derneği ve Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi tarafından düzenlenen sempozyuma konuşmacı olarak TENMAK Başkanı Prof. Dr. Abdulkadir Balıkçı katıldı. “Karbonsuz Bir Dünya Yolunda Nükleer Enerji” konulu sunumunu yapan Balıkçı, Rusya-Ukrayna Savaşı ve Fransa’daki 56 reaktöründen 36’sının arızalı ve bakımda olması nedeniyle Avrupa’da güç kasvetinin yaşandığını söz etti.
Balıkçı, kömürün önemli bir güç kaynağı olduğunu ancak Türkiye’nin bu konuda şansız olduğunu dile getirerek, “Kömür dünyada ciddi bir kaynak. Mesela Türkiye için de çok ciddi bir kaynak. Türkiye’nin en büyük fosil kaynağı linyit kömür ancak ne yazık ki linyit çok kalitesiz bir kömür. Türkiye’deki kömürün kükürt, nem oranı çok yüksek. Yakması, emisyonları sıkıntılı. Çok ciddi manada filtrasyon yapmanız lazım” dedi.
“Türkiye yenilenebilir enerji oranı yüksek ülkelerden biri”
Merkezi enerji üretiminden yerel, lokal üretime geçilmesi gerektiğine değinen Balıkçı, dünyada hidrojen enerjisine doğru geçiş yaşandığına da vurgu yaptı. Türkiye’nin yenilenebilir güçte durumu hakkında da bilgi veren Balıkçı, “Türkiye dünyada yenilenebilir enerji oranı yüksek olan ülkelerden bir tanesi ama ana unsuru Paris İklim Anlaşması’ndaki yükümlülüklerini yerine getirebilmesi için ciddi manada nükleer enerji santrali kurması gerekiyor. Türkiye gibi ülkeler karbon emisyonunu azaltmak için nükleere ağırlık vereceklerini deklare etmiş durumdalar” tabirini kullandı.
Nükleer santral maliyetinin yüzde 90’ı güvenlik
Nükleer enerji santrallerinde en önemli konunun güvenlik olduğunu anlatan Balıkçı, maliyetlerin yüzde 90’ın da güvenlik için harcandığını söz ederek, “Kömür santrallerinde buharı kömür yakarak elde ediyorsunuz. Nükleer santrallerde ise nükleer reaksiyon sonunda ortaya çıkan ısıyı buhara dönüştürüyorsunuz. Buhar üretimi dışında geri kalan her şeyi aynı. Maliyet olarak baktığınız zaman ikisi arasında çok ciddi 4-5 kata kadar bir maliyet farkı olduğunu görüyorsunuz. Bunun da temel sebebi reaktördeki güvenlik tedbirleri” tabirini kullandı.
“Ruslar nükleer santral kurma konusunda çok tecrübeliler”
Dünyada birkaç tane nükleer santral kazası olduğunu anlatan Balıkçı, yapılan Akkuyu Nükleer Santrali hakkında da bilgi verdi. Nükleer güç santrallerini başka güç kaynaklarına nazaran daha inançlı olduğunu söz eden Balıkçı, şöyle konuştu:
“Akkuyu’da yaptığımız santral 3,5 jenerasyona sahip olan santral ve dünyadaki şu anda en güzide santrallerden bir tanesi. Rus teknolojisi dediğimiz zaman soru işaretiyle bakarız ama Ruslar gerçekten nükleer santral kurma konusunda çok tecrübeliler. Sadece Türkiye’de değil bir çok ülkede kuruyorlar. Örneğin bir tane Finlandiya’da, Avrupa ülkelerinde de kuruyorlar. Şu anda dünyada tıpkı anda farklı ülkelerde en çok santral kuran ülke Rusya. Her nesilde daha inançlı hale getiriliyor. Nükleer aslında güvenilebilir bir güç kaynağı diyebiliriz. Toplamda baktığımız vakit kömür yahut doğalgaz santrallerinin çıkarmış olduğu emisyondan ötürü etkilenen ve bundan vefat eden insan sayısına baktığımız vakit çok önemli manada bir fark var. Mesela Fukuşima kazasında hiç kimse ölmedi. Etrafta radyasyon var lakin o sırada en azından ölen hiçbir kimse yok. Ondan sonra hastalıktan ötürü ölenler olmuştur lakin bu sayı da öteki fosil kaynaklı santrallerden, emisyondan ötürü meydana gelen hastalıklardan düşük.”
“Dünya yeni güç çağına giriyor. Burada fosil yakıtlara yer olmayacak”
Balıkçı, Türkiye’nin yenilenebilir enerji ihtiyacının büyük bir kısmı olan yüzde 35’e yakınının hidroelektrik santrallerinden sağlandığını ifade etti. Enerji Bakanlığı’nın ciddi çalışmalar yaptığını sözlerine ekleyen Balıkçı, şunları kaydetti:
“Dünya yeni güç çağına giriyor. Burada fosil yakıtlara yer olmayacak. Kesinlikle bu fosil yakıtların yerine yeni güç kaynaklarını kullanmamız lazım. Aktüel teknolojileri geliştirerek daha pak ve verimli hale getirmemiz lazım. Burada da nükleer güç önemli manada bir oyuncu olacak. Zira bundan 5 sene evvel nükleer teknoloji kimsenin ulaşmak istemediği, fazla ehemmiyet vermediği yahut da bilhassa batı ülkeleri tarafından, Amerika’yı saymıyorum bu arada, ‘nükleer tehlikeli bir teknoloji, mutlaka kullanmayalım, bunun yerine rüzgar, güneş üzere şeyleri kullanalım’ telaffuzlarını artık onlar da bıraktı. Zira bu türlü bir şey olması elektrik gücü üretirken mümkün değil. Bu yeni çağa bizim de kesinlikle uymamız lazım. Güç altyapımızı geliştirmemiz lazım. Bu hususta da aslında Güç Bakanlığı önemli manada çalışmalarına devam ediyor.” – YALOVA
